Архитектура Аудит Военная наука Иностранные языки Медицина Металлургия Метрология
Образование Политология Производство Психология Стандартизация Технологии


На закрепление ключевых слов двенадцатого урока. )



(до №19)

1.    Ertesi sabah o da atı na binip gitti. 2. Tü rk — Yunan iliş kileri.
3. Bu mü nasebetle bana ç ok darı ldı. 4. Onunla hiç bir iliş kim
(mü nasebetim) yok. 5. Kapı nı n ö nü pek kalabalı ktı. 6. Benden
bir rica mı? Emredin. 7. Bunu zaten dü n de biliyordum.

8. Kendisine bir ş ey sö ylemedim, zaten ç ok hastadı r. 9. Bö yle
olaydan (hâ diseden) sonra bir suvare filâ n yapmadı nı z mı?
10. (Sî zden) ç ok rica ederim: ü stelemeyin (ı srar etmeyin).

11. Ş u fiyatlara bak. Akı l durur. 12. Gerek «Telefon» adlı ö ykü
gerekse bu makale birkaç sayfalı k ş eyler. 13. Bu hikâ ye harp
ertesi zamanı nda baş lar. 14. Bu ne kalabalı k, ne oluyor?

15. У меня к вам просьба: не сердитесь на него. 16. Сам на­стаивал, а на следующий день не пришел. 17. Я, собственно, не с вами говорю. 18. Ты ищешь моего дядю? — С какой ста­ти! 19. С вашей страной мы пока не установили отношений. 20. Это мне не нравится. 21. «Ум не в возрасте, а в голове». 22. Ну и веселье.


(до № 42)

1. Bunu yapmaktan maksadı n neydi? (Ne amaç la bunu yaptı n? ).

2. Bugü n keyfim yok. 3. Elini uzattı, ben de sı ktı m. 4. Bugü n
bir can sı kı ntı sı duyuyorum. 5. Mademki bu kadar ç alı ş kansı n,
bari seni yanı ma alayı m. 6. Bu gü zel sesin sahibini (iyesini)
aradı k. 7. Gö rgü sü z adam! Kapı yı vurup gitti. 8. Amacı mı zı
bildirdik de keyflendi. 9. Onunki can sı kı ntı sı değ il para
sı kı ntı sı dı r. 10. Bu ufak tefek ş eyleri ocaktan da mutfaktan da
uzak tut. Bari ş uraya koy. 11. Kapkacak bir fincandan ibaret.

l. Самочувствие хорошее? — Ничего. 2. Мне почему-то груст- но. 3. Постучите в дверь, он непременно там. 4. На следующий день его ранили в ногу. 5. Не стесняйтесь, в передней никого, кроме хозяина дома. 6. Хоть бы уж он не обижался! 7. Он стоял на перекрестке, но почему-то нас не поприветствовал.

(до №59)

1. Ç ok rica ederim, bir ç are bulun, diş im ağ rı yor. 2. Madem ki ç amaş ı r yı kanacak, yeni model bir ç amaş ı r makinesi alalı m. 3. Bir don bir gö mlek kaldı. 4. Bu gece nereye konacağ ı z? 5. Fı rç ayla macun bu rafta. 6. Gö mlek, caket buraya konur. 7. Benimle eğ leniyor musun? Hep baş ka ç eş it dergi (mecmua) veriyorsun (uzatı yorsun). 8. Bir kı sa kollu gö mlek bir de fanila. Hepsi bu mu? 9, Konfor namı na bir ş ey yok. l Q. Hastanı n koltuğ una gir de odası na gö tü r. 11. 1995 modeli bir otomobil. 12. Ç eş itli iş lerde ç alı ş tı ş imdi ç orapç ı lı k yapı yor. 13. Bari sarı caket giyeyim.

1. Он остановился в гостинице. 2. В нашем городе имеются различные увеселительные заведения (места). 3. Человек в белом халате... Наверное, врач. 4. Я вижу стиральную ма­шину, но где же холодильник новой марки (образца)? 5. Ме­лочи кладут сюда. 6. На этих днях (вскоре) мы увидимся? 7. Вот зубная паста, на полке.

1. Ne duruyoruz burada? Bak, umumî bahç ede bir konser var, operada bir bale. Hiç olmazsa biraz eğ lensek bari. 2. Daha etkin (faal) olun. Konuklan meş gul etmek gerek. 3. Genel tarih ö ğ retmenidir. Bu alanda ç ok bilgisi var. 4. Buraya ö zel (hususî )


iş lerim iç in geldim. 5. Bilmemek ayı p değ il, bilmek istememek ayı ptı r. 6. Genel mü dü r bu hususta ne diyor? 7. Musiki alanı nda (sahası nda) bü yü k etkinlik (faaliyet) gö sterir. 8. Zevk iyesi (sahibi) adam ya! Bu ç eş it eğ lencelere ihtiyacı (gereksinimi) yok. 9. Beni ı srarla sergiye davet ediyor, oysa (halbuki) keyifsizim. 10. Genel kurul. 11. Havuz suyla doldu. 12. Cevap istemez. 13. Bundan zevk alı nı r mı hiç? 14. Kimin nesi mi? Bilmem. Ü stü baş ı temiz, efendiden bir adam. 15. Umumi harp kaç ta baş ladı? 16. Bu alanda ş enlikler yapı lacak. 17. Avlumuzdan iki minareli bir cami gö rü lü yor. 18. Turistler bir musiki heyeti konserinde.

1. Завтра я занят. 2. Наша делегация сейчас на выставке. 3. Босфор (Стамбульский пролив). 4. Я лишился покоя. 5. Для такого рода журналов есть особая полка. 6. Каждый человек нуждается в еде и питье. 7. Все они от мала до велика заня­ты рыболовством. 8. Следовало пристыдить ребенка.

16. Aş ağ ı daki tü mceleri ve tü mcecikleri Tü rkç e'ye ç eviriniz:

1. В переднем ряду в заднем ряду. 2. Поднимитесь на­ верх спуститесь вниз. 3 . Веселый человек — скучный че­ловек. 4. На это нет запрета — на это нет разрешения. 5. В зале многолюдно в зале пусто. 6. Возможно пойду - обязательно пойду. 7. Знаменитый профессор — мелкий служащий. 8. Он, безусловно, здесь — и действительно, он здесь. 9. Если такв таком случае. 10. Я этим доволен — это мне нравится. 11. Хоть впереди, хоть сзади.

Когда?, тогда, некогда (когда-то), в свое время, однажды, давно (не видел, смотрю), недавно, на днях (видел), вскоре (увижу), на этих днях, со временем, когда-нибудь, раньше, вре­мя от времени, иногда, часто, по большей части, сплошь и рядом, своевременно, вовремя, кое-где, нигде, никуда, где-то.

ARKADAŞ IMIN DAİ RESİ

Arkadaş ı m İ skender bu gü nlerde yeni bir apartman dairesine taş ı ndı. Eski dairesi de zaten fena değ ildi, fakat dö rt kiş i iç in biraz dardı. İ ki odada oturuyorlardı. Taş ı ndı ktan sonra ahbabı m bu


hâ dise mü nasebetiyle (dolayı sı yle) bir bayram yapmak istedi, bir suvare. Babası bu gibi ş eylerden hoş lanmaz, takat İ skender ü steledi. İ skenderi tanı yor musunuz? Akı llı terbiyeli ş en bir ç ocuk, Gerç i biraz tembel... Ey, uzattı m galiba.

Ö nceki gü n evde oturuyordum. Birdenbire telefon ç aldı, Aç arak «Alo» dedim. Uzaklardan gelen gü r ses: «Nik, sen misin? diye sordu. Nası lsı n bakalı m? » «Eh. ş ö yle bö yle... Ne iyi ne fena. İ kisinin ortası. Sizde ne var ne yok? » «Dü n sabah yeni eve taş ı ndı k. Sana telefon etmekten maksadı m da hem bu haberi sana vermek, hem de davet etmek... » «Nereye? » «Nereye olacak? Suvareye. Yarı n akş am... »

Benim de o sı rada keyfim yoktu (yerinde değ ildi). Baş ı m ağ rı yordu. Teş ekkü r ederim, dedim. Fakat... Maalesef... dedim. Rahatsı zı m, keyifsizim. Sonra kalabalı kta sı kı rı lı m... can sı kı ntı sı... Filâ n, falan...

İ skender itirazı mı dinlemedi. « Muhakkak geleceksin! dedi. Ç ok rica ederim. Yoksa darı lı rı m. ». «Peki, emredersin. Mademki bunda ı srar ediyorsun, bari geleyim. Fakat ç ok kalmam. Ç ü nkü gerç ekten de rahatsı zı m». Arkadaş ı m: «Rahatsı zlı ğ ı na her halde bir ç are bulunur! » diyerek bana yeni adresini bildirdi.

Ertesi gü nü n akş amı, yani dü n akş am, troleybü se binerek gittim. N. bulvarı ndaki evini elimle koydum gibi buldum. İ kinci kata ç ı kı p kapı ya vurdum (Kapı nı n ü zerindeki zil nedense iş lemiyordu). Kapı yı aç an ev sahibi, elimi sı karak: «Tam vaktinde geldin! Diye beni selâ mladı. Henü z baş ka konuk yok. Gel, sana dairemizi gö stereyim».

Geniş bir sofada duruyorduk. Paltomu ç ı karı p astı m, sağ taraftaki kapı dan mutfağ a girdik. Burada hava gazı ocağ ı, bir masa, bir musluk var, bir kö ş ede de buz dolabı. Kapkacak duvardaki raflarda bulunur. Mutfaktan gelinen banyo odası nda ç amaş ı r makinası ndan baş ka hemen hemen hiç bir ş ey yok. Duvardaki kü ç ü k dolapta sabun, macun, diş fı rç aları gibi ufak ş eyler bulunur.

Dö rt odadan ibaret olan dairenin iki odası nı gö rdü m, Arkadaş ı mı nkinde elbise dolabı nı aç ı p iç eriye ş ö yle bir baktı m. İ skender gü zel giyinir, ü stü baş ı daima temiz. Gardı robunda


ç eş itli eş ya var: yeni model pantolonlar, caketler, gö mlekler, ç oraplar, ayakkabı...

Buradan misafir salonu olarak kullanı lan yemek odası na geç ip kolluklardan birine oturarak elime bir dergi aldı m, ilginç bir makale seç eyim dedim. Canı m okumak istiyordu.

İ STANBUL'DA EĞ LENCELER

İ stanbul'da eğ lenmek isteyen bir insan iç in olanaklar epeyce geniş tir. Gerç i parası z veya fakir, esaslı bir iş le meş gul olmayan veya tamamiyle iş siz adamı n eğ lenceye değ il, bir iş e ihtiyacı (gereksinimi) vardı r; eğ lence aramaktan ç ok ekmek arar. Bö yleleri de az sayı lmaz İ stanbul'da...

Peki, ne var bu kentte eğ lence namı na, dersiniz? İ nsanı n aklı na her ş eyden ö nce doğ alca mü zeler gelir. İ stanbul'da bulunup da birkaç mü zeyi gezmemek ayı ptı r. Bunlar arası nda 537 yı lı nda imparator Justinyen zamanı nda kurulup Atatü rkü n emriyle 1934 tenberi mü ze haline konan (getirilen) Aya Sofya mü zesi ayrı bir yer tutar. Bu mü zenin hikâ yesi ç ok uzun tabiî.

Eski Hipodrom'un (ş imdiki AT meydanı nı n) sol tarafı na raslayan sahada inş a edilip (=kurulup) 1617 yı lı nda aç ı lan 64 metre uzunluğ unda, 72 metre geniş liğ indeki Sultanahmet camisi de İ stanbulu gezenin muhakkak dikkatini ç ekecektir. Altı minareli caminin ikisi yandan ve biri merkezde olan ü ç kapı sı vardı r. İ ç avluya da ü ç kapı dan girilir. İ ş te fotoğ rafı, bir bakı n.

Daha baş ka mü zeleri saymadı k: Ayasofya'nı n bitiş iğ inde bulunan Topkapı sarayı ndaki Arkeoloji mü zesiyle Eski Ş ark Eserleri mü zesi, Atatü rk mü zesi, Koca Sinan'ı n eseri olup 1557 de kurularak bitirilen meş hur Sü leymaniye camisi, gene Ayasofya civarı nda (yakı nı nda) Yerebatan sarayı denilen 140 metre uzunluğ unda, 70 metre geniş liğ indeki bü yü k yeraltı havuz (sarnı ç ) ve baş kaları. İ ster bunu seç in, ister ş unu.

İ stanbul'un musiki ve tiyatro hayatı da dikkate değ er. Tam yirmi yı l ö nce turistik heyet olarak Tü rkiye'de bulunuyorduk. O sı rada Tü rkiye eski baş kentinde hâ lâ opera tiyatrosu yoktu, kuruluyordu. Halen gerek Ankara'nı n operası var, gerek


İ stanbul'un. Hangisi daha bü yü k? İ stanbul'unla, sanı rı m, Fakat, bu ö zelliğ in (hususun) bü yü k ö nemi yoktur. Ç ü nkü her iki baş kentte dü nya repertuvarı nı n en ü nlü operaları dinleniyor, en seç kin baleler seyrediliyor. Konser salonları nda, sinemalarda, genel park ve gazinolarda da, doğ al, ç eş itli musiki heyetleri ve orkestralar faaliyet (etkinlik) halindedir.

Zevk sahibi (iyesi) insanları n ç oğ u Spor ve Sergi sarayı nda veya ş ehrin baş ka yerlerinde aç ı lan sergileri gezerler. Ya İ stanbul boğ azı nı n kı yı sı nda (sahilinde) ve ç eş itli stadlarda durmadan sü ren plâ j ve spor yaş amı! Tü rklerin hemen hemen hepsi yedisinden tut da yetmiş ine kadar sporu severler. Futbol meraklı ları Tü rkiye'nin hangi kentinde yok, bilmem. Bü yü k maç gü nlerinde stadlar futbol hastaları yle dolup dolup boş alı r.

TEMRİ NLER

17. Aş ağ ı daki sorulara yanı t verin:

1. İ skender ahbapları nı zdan biri mi? Nası l bir ç ocuk?

2. İ skender'in ahbabı neden suvareye gitmek istemiyordu?
Keyfi yerinde miydi? Nesi ağ rı yordu? Nihayet daveti niç in
kabul etti? İ skender'in hatı rı iç in mi? 3. İ skender'in yeni evi
konforlu mu? Soğ uk ve sı cak su, kalorifer, banyo dairesi filâ n
var mı? Dairesini bir parç a anlatı n. 4. İ ş siz veya yan iş siz
insanı n en ç ok eğ lenceye mi ihtiyacı var ekmeğ e mi? Niç in
bundan sö z ederiz? 5. Kendimizi İ stanbul'da sayalı m. Her
ş eyden ö nce hangi mü zeye gidersiniz? Bu mü ze hakkı nda az
ç ok malû matı nı z var mı? 6. 1557 de kurulan Sü leymaniye camisi
kimin eseridir? 7. At meydanı nı n sol tarafı na raslayı p 1617
yı lı nda aç ı lan Sultanahmet camisinin bü yü klü ğ ü hakkı nda bize
bir bilgi verir misiniz? Bu caminin iç avlusuna nası l girilir?
8. Eski Ş ark Eserleri mü zesiyle Yerebatan sarayı nı gezmek
istiyor musunuz? Bu mü zeleri kentin hangi semtinde
arayacaksı nı z? 9. Ya İ stanbul opera tiyatrosu aynı semtte mi?
Ş u dakikada canı nı z hangi operayı dinlemek istiyor? 10. Spora
merakı nı z var mı? Masa tenisi oynar mı sı nı z? Ya salon
eğ lencelerinden hoş lanı r mı sı nı z?


18. Aş ağ ı daki tü mceleri Tü rkç e'den Rusç a'ya ç eviriniz:

l. Yaş lı bir adara... Bari ona bir oda ayı rı n. 2. Mademki baş ka ç are yok, bari gidelim. 3. Ş u evin alt katı nda mağ aza filâ n yok mu? 4. — Ben gideceğ im, efendim. — Birdenbire nereye bö yle. 5. Ne arı yorsunuz? Gö mleğ iniz koltuğ un ü stü ndedir. 6. Bö yle hadiseyi her halde bayram etmek gerek(tir). 7. Dairemiz dö rt odadan ibaretti. Fakat her gü n beş inci kata yaya ç ı kmak canı mı sı kı yordu. Ondan sonra banyo dairesi da yoktu. Bunun iç in baş ka bir eve taş ı ndı k. Maalesef ş imdiki dairemiz biraz daha dardı r. Ü ç odadan ibarettir. 8. Odanı n tam ortası nı tutan ş u sediri hadi biraz ö teye, dolabı n yanı na ç ekelim. 9. Adam: «Ş u delikanlı kimin nesi? Diye sordu. Kardeş iniz filâ n değ il mi? » «Ne mü nasebet? Dedim, ö ğ remm gö rü p iyi bir yer tutmak amacı yla gelenlerden biri». 10. Almanca ü zerine konuş an adam: «Haftada kaç saat Almanca dersi var? » diye sordu. Gö zlü klü adam: «Her sı nı fta değ iş ir, dedi. İ lk sı nı fta altı, yedinci sı nı fta sekiz saat... » «Az... »diye adam bağ ı rdı. (Aziz Nesin, «Okul-aile birliğ i» ö ykü sü nden). 11. Gü zellik on, dokuzu don. (a. s. )

19. Aş ağ ı daki parç ayı Tü rkç e'ye ç eviriniz:

На этих днях мой друг переехал в новый дом. Последнее время его семья жила на улице Петровка. Теперь они живут в доме на Цветном Бульваре. Вчера вечером я пошел в гости к своему другу. Я поднялся на четвертый этаж (на лифте). Дверь откры­ла мать моего товарища. В прихожей было темно. Поэтому она меня не узнала. — «Кого вы ищете (кого вам надо)? » — спро­сила она. — «Я хочу повидать Андрея», — ответил я. — «А, здравствуйте, Володя. Входите. Включить свет? »—«Не надо». Сняв пальто (куртку) и повесив его (ее), я вошел в комнату Ан­дрея. «Раз ты пришел, — сказал Андрей, — давай я покажу тебе нашу новую квартиру». Комната Андрея и его брата не­большая. Здесь стоит кровать, диван, письменный стол, книж­ный шкаф и два кресла. Окно выходит во двор. Вторая комната расположена по ту сторону коридора. Эта комната большая и светлая. В углу телевизор новой марки. Брат Андрея как раз смотрел цветной фильм. Какой-то крупный парень, полузак-


рыв глаза, убегал от полицейского. Миновав коридор, мы вошли

в кухню. Здесь имеется газовая плита, стол, кран. Поодаль, у стены, стоит холодильник. Посуда помещается в шкафу и на специальных полках. Из кухни можно пройти в ванную комна­ту. «Доволен ты вашей квартирой? »—спросил я Андрея. «Здесь хорошо, — ответил он. —Паровое отопление, газ, горячая вода, ванна — все удобства есть, все на своем месте. Правда, для четырех человек эта квартира тесновата. Ваша, конечно, про­сторнее».






































Расскажите о праздниках, отмечаемых в нашей стране, используя лексику и грамматические конструкции, введенные в последних уроках (страдательный залог, причастие страдательного залога, деепричастия, определенный имперфект и проч. ).


13 ТРИНАДЦАТЫЙ УРОК  ON Ü Ç Ü NC Ü DERS


ЗАЛОГИ

ВЗАИМНО - СОВМЕСТНЫЙ ЗАЛОГ (i ş te ş ç at ı )

Взаимно-совместный (взаимный) залог в турецком языке указывает на то, что:

1) действие, совершаемое несколькими субъектами, вза­
имно распространяется на каждого из них;

2) действие совершается несколькими субъектами совмест­
но.

Взаимный залог образуется посредством аффикса -(ı 4)ş, кото­рый может быть присоединен лишь к ограниченному числу глагольных основ.

ПРИМЕРЫ: bakı ş mak(bak+ı ş +mak)

- глядеть друг на друга, переглядываться; bekleş mek (bekle+ş +mek)

— дожидаться, ждать (о группе лиц) Acaba kimi beklemiyorlar?

- Кого, интересно, они дожидаются?

— Tanı ş ı nı z! —Знакомьтесь!

— Tanı ş ı yoruz. — Мы знакомы.

Некоторые глаголы, образованные с помощью аффикса -шş, утратили залоговое значение — в целом (ç al/ı ş /mak — рабо­тать; стараться) или в одном из своих значений (gö r/ü ş /mek -1) увидеться; 2) обсуждать (что-л. ); kalk/ı ş /mak(-e) —браться, пытаться (что-то делать).


ПОБУДИТЕЛЬНЫЙ ЗАЛОГ (ettirgen ç at ı )

Турецкий побудительный залог указывает на вмешательство

одного субъекта в действие другого. Это вмешатель- ство является или принуждением (к совершению действия), или просто позволением, разрешением и даже попуститель- ством. Все эти оттенки по-русски передаются особыми гла­голами, которые вступают в сочетание с инфинитивом ос­новного шагала. Например: «заставить» (кого-то) взять (что-то)», «позволить (кому-то) уйти», «дать прочитать» и т. п. В турецком языке каждому такому сочетанию будет соответ­ствовать один глагол в форме побудительного залога.

Побудительный залог образуется присоединением к по- ложительной основе глагола аффиксов двух основных ти- пов. Главный тип аффикса — четырех-/восьми-/вариантный: -dı r4/-tı r4. Лишь к многосложным основам: а) на гласный и б) на согласные l и r присоединяется аффикс - t.

ПРИМЕРЫ: inandı rmak (inan+dı r+mak)

- заставить (дать, позволить и т. п)

поверить; убедить,

verdirmek (ver+dir+mek)— велеть отдать. yedirmek(ye+dir+mek)

- заставить есть; накормить, скормить,
tutturmak (tut+tur+mak)— велеть задержать,
bekletmek (bekle+t-mek)

- позволить, велеть ждать, ç ı kartmak (ç ı kar+t+mak)

- позволить, дать вытащить.

К отдельным глагольным основам присоединяются аф­фиксы — ı r (и варианты), ı t (и варианты), -ar (-er).

ПРИМЕРЫ: geç irmek (geç +ir+mek)

- заставить пройти, перейти; перенести
korkutmak (kork+ut+mak)

- заставить бояться; испугатъ.

Перечислим другие глагольные основы, присоединяющие ненормативный аффикс побудительного залога: ak- (akı tmak


—дать течь, пролить); bat- (batı rmak -- потопить, погру­зить [что-л. во что-л. ]); bit- (bitirmek), doğ - (doğ urmak -родить); doy- (doyurmak), duy- (duyurmak—дать услышать), dü ş - (dü ş ü rmek — уронить); gel- (gelirmek — приводить); git- (gidermek—удалить, устранить); iç - (iç irmek —напо­ить); kalk- (kaldı rmak — поднимать1); kok- (kokutmak); ö ğ ren- (ö ğ retmek — обучать); ş aş - (ş aş ı rmak)2; yat-(yatı rmak — положить), и некоторые другие, пока не вводившиеся (aş -, az-, sap-, ş iş -, и т. д. ).

Аффикс побудительного залога может следовать за каким-либо другим залоговым аффиксом, но, согласно правилу (см. стр. 261), предшествует аффиксу страдательного залога.

ПРИМЕРЫ: bekleş tirmek — заставить (многих) дожидаться; bekleş tirilmek — быть заставленными дожидаться.

К основе глагола может быть присоединено два (в ред­ких случаях три) аффикса побудительного залога. ПРИМЕР: aldı rtmak (al+dı r+t+mak)

- велеть (кому-то) заставить (кого-то) взять.

Иногда добавление второго аффикса в общем не меняет зна­чения второобразной основы.

ПРИМЕР: arattı rmak (ara+t+tı r+mak) = aratmak

- заставить искать.

Глаголы побудительного залога всегда переходны. В свя­зи с этим аффикс побудительного залога нередко использу­ется в словообразовательной функции — для образования переходных глаголов от непереходных.

1 От глагола kalmak «оставаться» (как и olmak «быть, стать»; sanmak «полагать») побудительный залог не образуется; используется глагол bı rakmak «оставлять».

2Глагол ş aş ı rmak «теряться; терять (дорогу)», побудительный по фор­ме, не обладает соответствующим значением, которое достигается при­соединением еще одного залогового аффикса: ş aş ı rtmak(ş aş +ı r+t+mak) «ошеломить, сбить с толку».


ПРИМЕР: iyileş mek —улучшаться, iyileş tirmek — улучшать.

В построении предложения, сказуемым которого являет­ся глагол побудительного залога, имеются следующие осо­бенности:

1. Если побудительный залог образован от непереходно­
го глагола (konuş mak, oturmak и пр. ), то лицо, побуждаемое
к действию, обозначается именем в винительном падеже.

ПРИМЕРЫ: О konuş acak. — Он будет говорить. Ben onu konuş turacağ ı m.

- Я заставлю его говорить. О beni kanapeye (sedire) oturttu.

- Он усадил меня на диван.

2. Если побудительный залог образован от переходного
глагола (okumak, aramak и пр. ), то лицо, побуждаемое к дей­
ствию, обозначается именем в дательном падеже; имя в
винит, падеже обозначает тот же объект, что и при соответ­
ствующем «первообразном» глаголе (т. е. глаголе, не имею­
щем залоговых показателей).

ПРИМЕРЫ: Ben bu kitabı ona okuttum.

- Я заставил его (я дал ему) прочитать эту книгу. Ср. О bu kitabı okudu.

-- Он (про)читал эту книгу. Bu hadise bana her ş eyi unutturdu.

- Это событие заставило меня забыть все (или обо всем). (Doktora) diş imi ç ektirdim (ç ı karttı m).

- Я вырвал себе зуб (у врача) (дословно: Я дал врачу вырвать мой зуб). Ç ocuğ a bunları dinletmeyin (dinle+t+me-yin).

- Не давайте (не позволяйте) ребенку слушать (все) это.

Следует помнить, что в турецком языке есть глаголы, ко­торые, выступая в одном значении, являются переходными, в другом значении — непереходными (dolaş mak, gezmek, beklemek и др. ).


ПРИМЕРЫ: gezmek - - 1) гулять (непереходный);

2) осматривать, обходить (переходный). Ben onu parkı mı zda gezdirdim.

— Я его поводил (заставил погулять) по нашему парку. Ben ona parkı mı zı gezdirdim.

- Я показал ему (заставил осмотреть, обойти)

наш парк.

Когда сказуемым является глагол побудительно-страда­тельного залога, действуют синтаксические закономернос­ти, вытекающие из специфики обеих залоговых форм.

ПРИМЕР: «Преподаватель обучил (заставил изучить) студен­ тов важному правилу».

— Ö ğ retmen ö ğ renciye ö nemli bir kural ö ğ retti. «Студенты были обучены (преподавателем) важно­му правилу».

— (Ö ğ retmen tarafı ndan)ö ğ rencilere ö nemli bir

kural ö ğ retildi. (Дословно: Правило было

обучено (заставлено быть изученным)

студентам. )

Ç ALIŞ TIRMALAR (TEMRİ NLER)

1. Aş ağ ı daki tü mceleri analize ettikten sonra Rusç a'ya ç evirin: l. Kendim de ç alı ş acağ ı m, sizi de ç alı ş tı racağ ı m. 2. Bu tü mceyi size ç evirteyim, kü ç ü k bayan. 3. Canı m, beni ne kadar da ç ok beklettin. 4. Kü ç ü k kardeş ime babamı zı beklettim. 5. Bizi mi bekleş iyorlar? 6. Diş i mi ağ rı yor? Doktora gitsin, ç ı kartsı n. 7. Peki, bunu da yaptı rı rı m. 8. Lü tfen bavulumu (ç antamı ) ü ç ü ncü kattaki odama ç ı kartı nı z. 9. Biletç i kapı nı n ö nü nde bizi durdurdu. 10. Allaha ı smarladı k! Yarı n gö rü ş ü rü z. 11. Ben onlara Tü rkç e okutuyorum (ö ğ retiyorum ). 12. a) Bu mü hendisi bize neden tanı tmı yorsun? b) Bu mü hendisle bizi neden tanı ş tı rmı yorsun? 13. Ç ocuklar kaç ı ş tı lar. 14.... Sonra el sı kı ş tı k, birbirimizden ayrı ldı k. 15. Onunla mektuplaş ı yor musunuz? 16. Ertesi gü n... mü dü r 63 Rasimi odası na ç ağ ı rttı. (Ö. S. ) 17. Bu iş i yapmaya kalkı ş ma.


Поделиться:



Последнее изменение этой страницы: 2019-04-09; Просмотров: 310; Нарушение авторского права страницы


lektsia.com 2007 - 2024 год. Все материалы представленные на сайте исключительно с целью ознакомления читателями и не преследуют коммерческих целей или нарушение авторских прав! (0.067 с.)
Главная | Случайная страница | Обратная связь